enactment ne demek?
- Kanunlaştırma
- Hüküm, kararname
- Buyruk, emir
- Kanun, düzenleme
- Performans, sunum
kanunlaştırma
- Yasalaştırma.
- Enactment.
- Codification.
enactment of laws
- Kanunların yasalaşması
- Kanunların kabulü
enact
- Temsil etmek
- Sahnelemek, oynamak (rol)
- Canlandırmak
- Kanunlaştırmak
- Harekete geçirmek
- Karar vermek, hükmetmek
- Canlandırmak, oynamak
- Çıkarmak (yasa), yasallaştırmak