emphasized the seriousness of the matter ne demek?
- Meselenin ciddiyetine vurgu yaptı, eldeki sorunun ciddiyetinin altını çizdi
emphasize
- Önemini belirtmek
- Önem vermek
- Altını çizmek
- Üstüne basmak
- Israrla söylemek
- Vurgulamak, üzerinde durmak
emphasizer
- Vurgu devresi, kuvvetlendirici
- Vurgulayan, vurgu yapan
- Bir frekans aralığını bir diğeriyle ilgili olarak vurgulamak üzere bir sisteme yerleştirilen süzgeç
the
- Belirli durumlarda isimden önce kullanılır
- O (tarif edatı, harfi tarif, belirtme sıfatı)
- Ne kadar, o kadar (mukayese sıfatlarından evvel)
seriousness
- Ağırbaşlılık
- Vakar
- Ciddiyet