emektar ne demek?
- Bir görevde uzun süre kalıp o işe emeği geçmiş olan (kimse)
Raşit çocuk, emektar hizmetçimiz ve sütannemin oğluydu.
R. N. Güntekin - Çok kullanılmış, eski
Emektar makinenin tozlarını silip masaya yerleşmeye karar verdim.
Ç. Altan - Faithful and long in service.
- Veteran.
- Old and faithful servant.
- Old and loyal worker.
emektarlık
- Emektar olma durumu.
- Veteran service.
emektaş
- İş veya çalışma arkadaşı.
- Kapı yoldaşı.
- Associate.
- Fellow worker.