embolism ne demek?
- Damar tıkanıklığı, amboli
- Amboli kan pıhtısının bir kan damarı veya arterini tıkaması
- Takvimler arasında uygunluk sağlamak amacıyla sene, ay veya gün ilavesi
- Bkz. embolizm
- Ay ve güneş senelerinin uzlaştırılması
damar
- Canlı varlıklarda kanın veya besleyici sıvıların dolaştığı kanal
- Mermerde, bazı taşlarda ve tahta kesitlerinde renk ayrılığı gösteren dalgalı çizgi.
- Başka türden katmanların arasında bulunan sıvı, maden veya mineral katmanı.
- Soy, yaradılış.
- Huy, mizaç.
- İçinde ongun besi suyunun dolaştığı odunsu dokudan boru.
- Böceklerde kanat zarını dik tutmaya yarayan organ.
- Kesildiği ağacın yaş halkalarının işlenmiş kerestenin üzerinde oluşturduğu ve seviyesi için belirleyici olan hatlar.
- İçinde kan ve lenf gibi sıvıların dolaştığı ve gelişmiş duvarları bulunan kanallar.
- Böceklerin kanatlarında bulunan trakea sisteminin ince uzantıları.
embolizm
- Damar içinde katı, sıvı veya gaz
- Emboli.
- Embolism.
- Emboli.
embolisation
- Tıkama, tıkanma
- Bir kan damarının veya organın bir pıhtı ya da başkaca bir nedenle tıkanması durumu
emboli
- Bkz. embolizm, tromboembolizm
- Tıkaç
- Embolusun çoğulu, çok sayıda embolus.
- Bir damarın pıhtı veya yağ damlası, bakteri yığını ve hava kabarcığı benzeri maddelerle tıkanması, embolizm.
- Embolie.
- Emboli.