ekser ne demek?
- Büyük çivi, enser.
- Kesrette olan.
- Pek fazla. Daha çok. Kesrette olan. En çok.
- Spike, large nail; pointed piece of metal; young mackerel; unbranched antlers of a young deer.
büyük
- Bkz. makro, hipertrofik
- Boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (somut nesne), küçük karşıtı
- Çok, ortalamayı aşan (soyut kavram)
- Niceliği çok olan
- Üstün niteliği olan
- Yetişkin, belli bir yaşa gelmiş
- Önemli
- Alman mastı.
- Large.
- Wide.
ekserez
- Cerrahi yöntem ile organizmaya zararı olan herhangi bir cismin veya gereksiz parçanın çıkarılması.
- Exeresis.
eksergonik
- Çevresine enerji sağlayan reaksiyon.
- Exergonic.