ekemen ne demek?
- Bilgili, görgülü, olgun kimse.
- Kibirli, kurumlu.
- (bkz. eke)
eke
- Yaşı küçük olduğu hâlde sözleri ve davranışları büyükmüş gibi olan çocuk.
- Büyük, yetişkin, yaşlı, kart.
- Bir erkek adı.
- Düşünceli.
- Kurnaz, açıkgöz kimse.
- Olgun, yetişkin.
- Bilgili, deneyli.
- Bilmiş çocuk.
- Dahi.
- To increase; to add to; to augment; now commonly used with out, the notion conveyed being to add to, or piece out by a laborious, inferior, or scanty addition; as, to eke out a scanty supply of one kind with some other.
ekeme
- Bayır, yüksekte olan taşlık tepe.
eke
- Yaşı küçük olduğu hâlde sözleri ve davranışları büyükmüş gibi olan çocuk.
- Büyük, yetişkin, yaşlı, kart.
- Bir erkek adı.
- Düşünceli.
- Kurnaz, açıkgöz kimse.
- Olgun, yetişkin.
- Bilgili, deneyli.
- Bilmiş çocuk.
- Dahi.
- To increase; to add to; to augment; now commonly used with out, the notion conveyed being to add to, or piece out by a laborious, inferior, or scanty addition; as, to eke out a scanty supply of one kind with some other.