efendi gibi yaşamak ne demek?
- Sıkıntısız, varlık içinde yaşamak.
efendi
- Günümüzde bey unvanından farklı olarak özel adlardan sonra kullanılan ikinci derecede bir unvan.
- Eğitim görmüş kişiler için özel adlardan sonra kullanılan unvan.
- Hizmetlilere seslenilirken kullanılan bir söz.
- Erkekler için kullanılan bir seslenme sözü.
- Buyruğu yürüyen, sözü geçen kimse
- Nazik, kibar.
- Koca
- Sahip, hakim, sözü, emri geçen ve sayılması gereken kimse.
- Sözü, davranışı düzgün, terbiyeli kimse.
- Görgülü.
efendi ahlakı
- Nietzsche'nin egemen, özgür, güçlü insana özgü olan ve yaşamla dolup taşma, hoşgörü, kendine güven, gurur, yüreksiz ve dar kafalı olan her şeyi küçük görme, acımama, aldırışsızlık gibi özellikler taşıyan yaşama tutumuna verdiği ad. Karşıtı bk. köle ahlâkı
gibi
- ...-e benzer
- O anda, tam o sırada, hemen arkasından.
- İmişçesine, benzer biçimde
- ...-e yakışır biçimde.
- Like.
- Kind of.
- Something like.
- Fashion.
- Such as.
- Wise.
yaşamak
- (mecaz) Varlıklı, endişesiz, hoş vakit geçirmek, keyif sürmek
- (mecaz) Keyfi yerine gelmek, mutlu olmak, işleri yolunda olmak
- (mecaz) Bir durumu yaşar gibi olmak, bir durumla özdeşleşmek, duymak, hissetmek
- Canlılığını, hayatını sürdürmek
- Sağ olmak.
- Varlığını sürdürmek.
- Oturmak, eğleşmek.
- Geçinmek.
- Herhangi bir durumda bulunmak veya olmak.
- Görüp geçirmek, başından geçmek