ebullient ne demek?
- İçi içine sığmayan
- İçi kaynayan
- Kaynayan, taşan (sıvı)
- Coşkunluk, şevk.
- Taşkın, coşkun, şevkli
- Fıkır fıkır
içi
- Here, hither, over here.
ebulliently
- Coşkuyla, taşkın bir şekilde, taşarak
- Sevinçle, neşeyle
- Şen şakrak bir şekilde
- Coşkulu bir şekilde
ebullience
- Galeyan
- Kaynayıp taşma, taşkınlık
- Coşkunluk