eşey hücre tümörleri ne demek?
- Eşey hücrelerinden gelişen ve yaşamın erken dönemlerinde ortaya çıkan, evcil hayvanlardan sadece ve seyrek olarak köpeklerde görülen; seminom, koriokarsinom, embriyonel karsinom ve endodermal sinüs tümörlerinin ortak adı.
- Germ cell tumor.
eşey
- Cinsiyet.
- Bir organizmanın dişi veya erkek olarak sınıflandırılmasını sağlayan görev, yapı ve karakter topluluğu.
- Bitki ya da hayvanlarda dişi ya da erkek olarak adlandırılmasını sağlayan görev, yapı ve karakter topluluğu. Cins.
- Cinsiyet.
- Bitki veya hayvanların dişi veya erkek olarak adlandırmasını sağlayan görev, yapı veya karakter topluluğu, cinsiyet, seks.
- Sexuality.
- Sex.
- Sexe
- Sexus:eşey
eşey açıklığı
- (Yun. göne: tohum; poros: kanal) Eşey organlarının vücut dışına açıldığı delik. Gonopor.
- Eşey organlarının vücut dışına açıldığı delik, gonopor.
- Genital por, gonopore.
- Geschlechtsöfnung, Gonopore
- Orifice génital, gonopore
hücre
- İnce bir zar içindeki protoplazma ve çekirdekten oluşmuş, bir organizmanın yapı ve görev bakımlarından en küçük birliği, göze.
- Küçük oda
- Tutukluların veya hükümlülerin yalnız olarak kapatıldıkları küçük oda
- Siyasi bir inançla gizli olarak çalışan bir örgütün genellikle aynı yerde çalışanlarının oluşturduğu topluluk.
- Göze
- Bir canlının tüm özelliklerini taşıyan en küçük yapı taşı.
- Genellikle gözle görülemeyecek kadar küçük, yarı geçirgen bir zar ile çevrili sitoplâzma kitlesinden oluşan, sitoplâzma içinde çeşitli hayalî olayları yürüten çekirdek, endoplâzmik retikulum, mitokondri, sentriol, lizozom, ribozom, gibi organeller ile mikrofilâmentler, mikrotüpçükler vb. yapılar bulunan, genetik materyali ya bir zar ile çevrili (ökaryot) ya da sitoplâzma içinde zarsız olarak yer alan (prokaryot) bir organizmanın yapı ve görev bakımından en küçük birliği.
- Bk. odacık
- Birkaç anlamı olan bir terim.1. Elektrokimyada bir tuz köprüsü ile elektriksel teması sağlanmış çözeltilere daldırılmış bir çift elektrottan ibaret bir sistem; elektrotlar dış devrede metalik iletken ile bağlıdır. 2. Spektroskopide, bir optik aletin ışık yolu üzerinde, içine numune konulan kap.
- Organizmanın canlılığını kendi başına sürdürebilen, bölünüp çoğalabilen ve dışarıdan aldığı maddeleri özümleyebilen en küçük birimi. Çekirdek ve sitoplazmadan oluşan hücre içerisinde canlılığını sürdürebilen organeller bulunurlarsa da bunların yaşaması hücrelerin canlılığını devam ettirmesine bağlıdır.
tümör
- Ur.
- (Yun. neos: genç; plasma: şekil) Hücrelerin anormal çoğalmasıyla oluşan büyüme. Çoğalan hücreler ya o bölgede kalır (iyi huylutümör) ya da çoğalmaya devam eden hücreler organizmanın diğer bölgelerine yayılarak metastaz yapar (habistümör: kötü huylutümör). Neoplasm.
- Organizmadaki hücrelerden herhangi birinin özerklik kazanarak sınırsız, ama--cşi--z, ilerleyici ve kontrol edilemez tarzda çoğalmasıyla oluşan, düzenli bir doku organizasyonuna sahip olamayan, başlatıcı neden ortadan kaldırılsa dahi gelişmeye, en azından var olmaya devam eden, yeni ve normal dışı doku kitlesi, neoplazi, neoplazm, neoplazma.
- Genel bir anlamda herhangi bir yerel şişkinlik, yangının belli başlı belirtilerinden bir tanesi.
- Ur.
- Growth.
- Tumour.
- Growth ur.
- Tumor.
- Vegetation.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
eşeyeşey açıklığıeşey ana hücresieşey ayrılığıeşey bezieşey deliğieşey deliği büyük dudağıeşey deliği küçük dudağıeşey engeleşey faktörlerieşebbeşecikeşeddeşeddi ihtiyaçeşeddi mücazathücrehücre açıklamasıhücre adezyon moleküllerihücre ağzıhücre akilehücre akilihücre anüsühücre aracılı bağışıklıkhücre aracılığıyla aşırı duyarlılıkhücre aralığıhücrhücrahücrathüccabhüccachüccethücceti dafiahücceti kasıra