duyulmadık ne demek?
- Unheard
unheard
- Işitilmemiş
- Duyulmayan
- Duyulmadık
- Duyulmamış, dinlenmemiş, savunma yaptırılmamış
duyulma
- Duyulmak durumu.
duyulmak
- Duyma işine konu olmak
- To be heard.
- To be sensed.
- To get out.
- To have general currency.
- Filter.
- Greet.
- To be spread about.
- Transpire.
- To take wind.