duysal ne demek?
- Hissetmekle ilgili olan.
- Duymakla ilgili.
- Duyuyla alınan.
- Sensual, concerned with gratifying the senses; pertaining to the senses, pertaining to sensation.
duy
- Elektrik ampulünün takıldığı bakır veya pirinçten yivli yer.
- Bir lambanın "dipini yerleştirmeye ve elektrik bağlantısını sağlamaya yarayan parça.
- Socket.
- Holder.
- Receptacle.
- Snout.
- Point.
- Socket, lamp holder (İngiltere'de).
- Lighting fixture.
- Light socket.
duy priz
- İçerisinde aydınlatmak amacıyla kullanılan duyun yanı sıra elektrik akımı almaya yarayan bir düzeneği de bulunduran alet.
- Socket with outlets for plugs.