duyarlı ne demek?
- Dış etkenlere karşı duyarlığı olan, hassas
Ordu yürürse, sayısını, sırasını seçecek kadar duyarlı kulakları vardı.
N. Araz - Bk. duyar
- Çevresindeki hastalık etkenlerinden kolaylıkla etkilenen birey.
- İlaçların etkilerine duyarlı mikroorganizma.
- Hassas, duygu alıcı, hissedilir, sensibl.
- Susceptible.
- Susceptive.
- Thin-skinned.
- Acute.
- Exquisite.
- Maudlin.
- Nice.
- Sore.
- Tenderhearted.
- Selective.
- Thin skinned.
- Sensitive.
- Hypersensitive.
- Tender.
- Feeling.
- Emotional.
- Capable.
- Sensible.
- Delicate.
- Impressible.
- Impressionable.
- Liable.
- Reactive.
- Recipient.
- Responsive.
- Sentient.
duyar
- Duygulu, duygun, duyarlı, hassas.
- Beden üzerinde uyarıldığında hızlı ve güçlü tepkilere yol açan.
- Film, mercek, ışıkölçer, vb. gereç ve aygıtların, kendilerine özgü işlerde iyi sonuç verebilecek nitelikte olduğunu anlatır genel terim.
- Sensitive.
- Sensible hassas.
- Empfindlich
- Sensible
duyarlı bölge
- Özel bir tüzel korumaya konu yapılmamakla birlikte, doğal güzellikleri ve görünüm nitelikleri nedeniyle, yapı oluru verilmesi sırasında, yapım ve kültür örgütlerince, olur vermenin doğuracağı sonuçlara özel bir ilgi gösterilmesi gereken kent kesimleri.
- Vulnerable zone.
duyarlı dinleme
- İyileştirilen ses kayıtlarının dikkatle dinlenilmesi işlemi.