dunhimmet ne demek?

  1. Gayretsizlik, himmetsizlik. (Bak: Himmet.) (Osmanlıca'da yazılışı: dun-himmet)

dun

  1. Alçak, aşağı, aşağılık.
  2. Aşağı, alçak. Kolay. Zayıf. Gölgeli. Aşağılık. Altta, aşağıda. (Osmanlıca'da yazılışı: dûn)
  3. Kuru tuzlanmış balıklarda küflerin özellikle Sporendonema spp.'nin oluşturduğu kahverengileşmeyle görülen bozulma.
  4. (en)Mound or small hill.
  5. (en)To cure, as codfish, in a particular manner, by laying them, after salting, in a pile in a dark place, covered with salt grass or some like substance.
  6. (en)To ask or beset, as a debtor, for payment; to urge importunately.
  7. (en)One who duns; a dunner.
  8. (en)An urgent request or demand of payment; as, he sent his debtor a dun.
  9. (en)Not keen in edge or point; lacking sharpness; blunt.
  10. (en)Not bright or clear to the eye; wanting in liveliness of color or luster; not vivid; obscure; dim; as, a dull fire or lamp; a dull red or yellow; a dull mirror.

dunak

  1. Nezle.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

dundunakdunamicsdunatosduncan sınaması
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın