duman ne demek?
- Yer çekimi etkisiyle yavaşça çöken, boyutları 0,1-5 mm çapındaki katı taneciklerin gaz evresinde dağılmalarından oluşan asıltı.
- Bir maddenin yanması ile çıkan ve içinde katı zerrelerle buğu bulunan kara veya esmer renkli gaz.
Emin ol ki her sigara yakışta / Daha duman tüter tütmez ordayım.
B. S. Erdoğan - Bir uçun için de asılı küçük (0,1 -1 mikronluk) katı ya da sıvı taneciklerin oluşturduğu karışım.
- Bir maddenin yanmasıyla çıkan kara ve esmer renkli gaz.
- Havalanan tozların veya sisin oluşturduğu bulanıklık.
Köyünün üstüne boz bir duman çökmüştü.
Y. Kemal - Ateşten yükselen siyah is.
- Kötü, yaman.
- Esrar.
Fum.
Smoke.
Mist.
Fume.
Haze.
Hash.
Hashish.
Fumes.
Vapour.
Steam.
Smother.
Reek.
Cloud.
Flue gas.
Bloom.
Film colour.
Aerosol.
Dispersoid.
Fume, smoke.
Rauch
Dunst, Dampf
Fum
Fumée
duman ağacı
- Cotinus coccygia.
Cotinus coccygia.
duman alarmi
Smoke alarm