dulda ne demek?

  1. Yağmur, güneş ve rüzgârın etkileyemediği gizli, kuytu yer, siper.

    Demirkır, güney tepelerinin duldalarına çektiği atları gece yarısına doğru yeniden ovaya indirdi.

    A. Sayar
  2. Esirgeme, koruma, himaye.

    Yiğit duldasında yiğit saklanır.

    Karacaoğlan
  3. Bkz. rüzgâraltı yanı.
  4. (en)Widow.

rüzgaraltı yanı

  1. Dağlık bir yörede, bir kıyıda egemen rüzgârların siperinde kalan yüz. bkz. rüzgâr yanı.
  2. (en)Leewand side.
  3. (fr)Face sous le vent

dulda tutmak

  1. Örtünmek, koruyacak biçimde sarınmak.

duldalama

  1. Duldalamak işi.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

dulda tutmakduldalamaduldalamakduldalanmaduldalanmakduldalıduldasızduldul avrat otudul düşesdul erkekdul kadın
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın