duck ne demek?
- Ördek dişi ördek
- Anatidea familyasından ördek
- Sevgili yavru
- Sakat kimse veya şey, kolay ele geçirilebilen hedef
- Hem karada hem suda işleyebilen kamyon
- Başını veya vücudunu suya sokup çıkarmak, suya daldırmak
- Başını çabucak eğip kaldırmak
- Bir darbeden sakınmak
- Dalmak, batmak, başını eğmek, eğilmek
- Bir vuruştan kaçmak için süratle yana çekilmek
- Eğilme, başını eğme
- Birden dalış, batış
- Dok denilen bez, branda bezi.
- Dalmak, daldırıp çıkarmak, eğilmek, sinmek, başını eğerek savuşturmak, sıvışmak, kaytarmak
ördek
- Perde ayaklılardan, evcil ve yabani türleri bulunan su kuşu (Anas)
- Yataktan kalkamayacak durumdaki erkek hastaların içine idrarlarını yaptıkları kap, lazımlık, oturak.
- Uzak yolculuklarda sürücülerin yollardan aldıkları yolcu.
- Anatinae alt familyasından hemen hemen dünyanın tüm sulak bölgelerinde yaşayan perde ayaklı su kuşlarına verilen ad.
- Quack-quack.
- Urinal.
- Bedpan.
- Duck.
duck board
- Suya basmamak için döşenmiş tahta
duck hepatitis
- Ördek hepatitisi