dubalı köprü ne demek?
- Bateau bridge.
bateau
- Düztabanlı ırmak kayığı, kayık
- Düz tabanlı ırmak kayığı, kayık
dubalı vinç
- Floating crane.
duba
- Yük taşımak veya köprü kurmak için kullanılan altı düz bir tür deniz aracı.
- İçi boş, her yanı kapalı, suyun üstünde yüzen bir tür büyük şamandıra
- Pontoon.
- Barge.
- Float.
- Caisson.
- Camel.
- Floating bridge.
köprü
- Herhangi bir engelle ayrılmış iki yakayı birbirine bağlayan veya trafik akımının, başka bir trafik akımını kesmeden üstten geçmesini sağlayan ahşap, kâgir, beton veya demir yapı
- İki şey arasında bağ veya ilişkiyi sağlayan şey.
- Geminin önünü iyice görecek bir yükseklikte, sancaktan iskeleye kadar kurulan kumanda yeri.
- Güreşte omuzları yere değdirmemek için ayakları ve alnı yere dayayıp beli yukarı kaldırarak alınan durum.
- Vücudun, sırt yere dönük olarak el, baş veya diz yere dayanarak yay biçimi aldığı durum.
- Olmayan dişlerin yerini tutmak veya takma dişleri ağızdaki dişlere sağlam tutturmak amacıyla yapılan diş protezi.
- Vücudun, sırt yere dönük olarak el-taban, baş-taban ya da el-diz, baş-diz dayanak yüzeyleri arasında yay biçimi dayalı bulunduğu durum.
- Tellerin gövde üzerinde durmasını sağlayan metal parça.
- Hat boyunca devam eden iki papilin daralarak birbirine bir noktada temas etmesi ve tekrar ayrılması ile oluşan parmak izi karakteristiği.
- Verici bir yayaçla ortak bir besleme kablosu ve dalgalıktan yararlanan resim ve ses vericilerinin çıkışlarının bağlandığı aygıt