driving fast ne demek?
- Sürek
sürek
- Süren, devam eden zaman.
- Hızlı süren, hızlı giden.
- Satmak için pazara götürülen hayvan sürüsü.
- Duration.
- Drove.
- Driving fast.
- Going fast.
driving force
- Itici güç
driving fuel
- Benzin
fast
- Hızlı
- Oruç
- Çabuk, süratli
- Oruç tutmak
- Çabuk, tez, seri, süratli
- Perhiz etmek
- Ileri
- Ahlaksız, eğlenceye düşkün
- Sıkı, sabit, yerinden oynamaz, çıkmaz
- Sadık
Türetilmiş Kelimeler (bis)
driving forcedriving fueldriving as a professiondriving axledriving beltdriving bitdriving chaindrivingdriving clockdriving coursedriving drumdriving enginedrivedrive adrive a cardrive a hard bargaindrive arrayfastfast actingfast and thicklyfast asleepfast atom bombardmentfast ballfast bluefast byfast cancelfast carfasfas çekirgesifas dirhemifas santimifas tekerleği