dressing ne demek?
- Giydirme, giyme, giyinme
- Pansuman, sargı
- Tavuk dolması içi
- Salça, mayonez, terbiye
- Gübre
- Down ile, dili azarlama
- Salata sosu, sos, apre, terbiye, dolma harcı
- Yapının dış kısmı, pervaz
dressing a wound
- Pansuman
dressing down
- Kaşağılamak, tımar etmek, azarlamak, paylamak
- Azarlama, paylama, dövme, dayak