doyumsuz ne demek?
- Tatmin olmayan
- Sonu gelmeyen, sınırsız
Erhan'ı doyumsuz bir sevgi ile kucakladılar.
E. İ. Benice - Bıkılmayan.
Malcontent.
Insatiate.
Insatiable.
Greedy.
Avid.
Grasping.
tatmin
- İstenen bir şeyin gerçekleşmesini sağlama, gönül doygunluğuna erme, doyum.
- Cinsel isteklerini giderme.
- Doygunluk.
- İkna etmek. Kandırmak.
Satisfaction.
Content.
Reassurance.
Satisfying.
Gratifying.
Gratification.
doyumsuzluk
- Doymama durumu.
- Tatmin olamama, cinsel birleşmede orgazma ulaşamama.
Nonsatisfaction.
doyumsuzluk varsayımı
- Daha çok mal daha azdan iyidir, diğer bir deyişle daha çok mal daha az maldan daha fazla fayda sağladığı varsayımı.
Nonsatiation assumption.