down ne demek?
- Aşağıya doğru
down the mountain / dağın aşağısına doğru
- Aşağı, aşağıya
- Aşağı indirmek, alaşağı etmek, yere yıkmak, devirmek, düşürmek
The gunners have downed three enemy planes. / Topçular üç düşman uçağını düşürdü.
- İniş
- İnce kuş tüyü, yonda
- İnce tüy, ayva tüyü
- Yenmek (sporda)
The champion downed his opponent in the third round. / Şampiyon, rakibini üçüncü rauntta yendi.
- Bir yudumda içmek, mideye indirmek.
He had already downed three rakis before l arrived. / Ben gelmeden önce üç bardak rakı yuvarlamıştı.
- İndirmek (uçak)
- Güneye doğru
- Keyifsiz, morali bozuk
- Tiyatro sahneye doğru, ileride
- Aşağıya yönelen
- Üzgün, argın
- Talihin ters dönmesi
- Hav
aşağıya
- Downstairs.
- Down.
- Over.
- Downwards.
down and out
- Çökmüş, yıkılmış
- Sefil, perişan
- Parasız pulsuz
- Nakavt
down and out wit flu
- Gripten yatağa düşmüş