dosdoğru ne demek?
- Çok doğru.
- Sağa sola sapmadan
Dosdoğru dayımın karşısına geçerek bağırdım.
P. Safa Dead ahead.
Direct.
Straight.
Correct.
Honest.
Straight ahead.
Directly.
Crow line.
As the crow flies.
Right as nails.
Outright.
As straight as a line.
çok
- Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı
- Aşırı bir biçimde
Galore.
Great.
Handsome.
Infinite.
Like blazes.
Perfectly.
Power of.
Profu.
dosdoğru boşinanç boyutu
- Boşinançların, kuşakları birbirlerine bağlayan özelliği, bk. boşinanç. krş. dosdoğru gelenek boyutu.
Directe dimension of superstition.
Dimension directe de la superstition
dosdoğru gelenek boyutu
- Geleneğin kuşakları birbirlerine bağlayan özelliği, bk. gelenek boyutları.
Direct dimension of tradition.
Dimension directe de la tradition