donanmak ne demek?

  1. Giyinip kuşanmak, süslenmek

    Aç doymam, çıplak donanmam der.

    Atasözü
  2. Yayılıp kaplanmak.
  3. Işıklı duruma gelmek, ışıklarla bezenmek

    Bu gördüğünüz yol şenlik gecesi gibi ardı arası kesilmez sıra sıra otomobillerin fenerleriyle donanırdı.

    R. N. Güntekin
  4. Gerekli nesneler bir araya getirilip süslenmek, gösterişli duruma getirilmek

    Kırk türlü kuru yemişle donanmış masanın ortasına dikilmiş bir ince, ufak mum vardı.

    A. Gündüz
  5. Asmaların yeni sürgünlerini yiyen veya kemiren bağ zararlısı.
  6. (en)To spruce oneself up.
  7. (en)To do oneself up.
  8. (en)To be decorated.
  9. (en)To be equipped.
  10. (en)To dress up.

donanma

  1. Donanmak işi.
  2. Belli bir amaçla kullanılan gemilerin bütünü.
  3. Bayramlarda, sevinçli günlerde bayrak, ışık kullanıp fişek yakarak yapılan şenlik, donanma gecesi
  4. Bir devletin deniz kuvvetleri
  5. Osmanlı şenliklerinin üçüncü bölümü olan gece eğlenceleri; bu eğlencelerde kandillerle çeşitli oyunlar yapılır, yüzlerce çeşit fişekle gösteriler düzenlenirdi.
  6. (en)Fleet.
  7. (en)Navy.
  8. (en)Armada.
  9. (en)Maritime power.
  10. (en)Illuminations.

donanma fişeği

  1. (en)Sparkler.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

donanmadonanma fişeğidonanma gecesidonanma komutanıdonanma subaylarıdonanımdonanım algılamasıdonanım algılandıdonanım anahtarıdonanım anlaşmasıdonadonakaldonakalandonakalmadonakalmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın