dolay ne demek?
- Tepelerin derelere doğru uzanan, girintili çıkıntılı yerleri.
- Bir yeri saran başka yerlerin bütünü, çevre, havali, etraf.
Yaratma heyecanı içinde yorulma denen şey onun dolayına uğramazdı.
H. Taner - Sınır, hudut.
- Dağ eteği.
Surroundings.
Suburbs.
Outskirts.
Environment.
Surrounding.
Suburban area.
Turn in a road.
dolay kandaşlığı
- Kardeşler, amca, dayı ve hala çocukları arasındaki yakınlık.
Parenté collatérale
dolay kutupsal
- Kutup yakınında olan.
- Herhangi bir yere göre 24 saat içinde çizdiği çember ufkun üstünde kalıp kendisi hiç batmayan (yıldız).