dolapçı ne demek?
- Dolap yapan veya satan kimse.
- İstanbul bedesteninde dolap işleten kimse.
- Hileci, düzenci
Eh, erbabıdır dedik, verdik dizginleri eline, halt etmişiz. Dolapçının, fırıldakçının biri çıkmaz mı?
A. İlhan - Cupboard maker.
- Plotter.
- Intriguer.
dolapçılık
- Dolapçı olma durumu.
dolap
- Genellikle tahtadan yapılmış, bölme veya çekmelerine eşya konulan kapaklı mobilya
- Dönerek çalışan ve özellikle su çeken düzen.
- Dönme dolap.
- İstanbul bedesteninde dükkân.
- Orta oyununda sahnede dükkân veya ev olarak kullanılan dekor.
- Düzen, hile, manevra.
- Filmlerin dış etkilerden korunması ve saklanmasında kullanılan, havalandırma ve yangın söndürme donanımı bulunan madenden korumalık.
- (C.: Devalib) Kuyudan su çıkarıp bahçeleri sulamaya mahsus döner makine.
- Storage cabinet, safe, vault.
- Cupboard.