dolandırmak ne demek?
- Dolanma işini yaptırmak.
- Dolaştırmak.
- Birisini aldatarak parasını veya malını elinden almak
Falan satıcı paranızı dolandırır, göndermeyelim.
R. N. Güntekin - Sell smb.
- Swindle.
- Cheat.
- Spoof.
- Gold brick.
- Rotate.
- Double-cross.
- Take in.
- Bilk.
- Bunco.
- Chisel.
- Cozen.
- Defraud.
- Diddle.
- Do down.
- Do in.
- Flimflam.
- Gammon.
- Gull.
- Have.
- Hornswoggle.
- Jockey.
- Nick.
- Nobble.
- Screw.
- To swindle.
- To cheat.
- To nick.
- To defraud.
- To bunk.
- To con.
- To screw.
- To take in.
- Bamboozle.
- To take a person to cleaners.
- Deceive.
- Let in.
- Mulct.
- Overreach.
- Twist.
- Welsh.
dolanma
- Dolanmak işi.
- Bir cismin, bir nokta ya da başka bir cisim çevresinde yaptığı devim.
- Revolution.
- Révolution
dolandırma
- Dolandırmak işi.
- Cheat.
- Common law cheat.
- Defraudation.
- Ramp.
- Swindle.
- Swindling.
- Twist.
dolandırmamak
- (neg. form of dolandırmak) swindle, cheat, spoof, gold brick, rotate, double cross, take in, bilk, bunco, chisel, con, cozen, defraud, diddle, do, do down, do in, flimflam, gammon, gull, gyp, have, hornswoggle, jockey, nick, nobble, racketeer, rook.