dolamak ne demek?
- İplik, şerit, tel vb. nesneleri bir şeyin üzerine döndürerek sarmak.
- Sarmak, kavuşturmak
Kollarını boynuma doladı, dizlerime oturmuştu.
S. F. Abasıyanık Wind.
Twist.
Whirl.
Rotate.
Coil up.
Cincture.
Coil.
Enlace.
Enwrap.
Reel.
Reel up.
Wrap.
Weave.
To wind round.
To encircle.
To twist.
To coil.
To bandage.
To wind on to around.
Curl.
Whip.
dolama
- Giysilerin üstüne giyilen, önü açık bir tür üstlük.
- Başa sarılan bir çeşit örtü, poşu, sarık
- Çeşitli eserlerdeki barok ve rokoko üslubunda iç içe süsleme motifi.
- Tırnak yöresindeki yumuşak bölümlerin, bazen de kemiğin iltihaplanmasından ileri gelen ağrılı şiş.
- Dolamak işi.
Paronychia.
Winding.
Twist.
Whitlow.
Felon.
dolama dal
- süslemelerde kullanılan birbirine dolanmış, sarılmış dallar ve yapraklar için söylenmiş bir değimdir.