dokundurmak ne demek?
- Dokunmasını sağlamak
Ayakkabıyı çıkaracak oldular, ben dokundurmuyorum ki adamlar çıkarsınlar.
M. Ş. Esendal - Bir şeyi üstü kapalı ve sitem yollu hatırlatmak, tariz etmek.
Hint.
Make touch.
Adumbrate.
Gibe.
Jibe.
To make sth touch another thing.
To hint about sth to sb.
dokundurma
- Dokundurmak işi
Allusion, hint, adumbration, implicitness, innuendo, sarcasm, skit.
dokundurmalı
[dokundurmak] hint, make touch, adumbrate, gibe, jibe.