doğuran çekirdek ne demek?

1. (…)
2. Reproducing kernel.
3. Noyau reproduisant

doğuran

1. Giving birth, procreant, parturient.

doğuran avrat azraili yenmiş

1. Yeni doğan çocuğu sürekli ölen kadın doğurmaktan usanmazsa elbet bir gün isteğine kavuşur.

çekirdek

1. Etli meyvelerin içinde bir veya birden çok bulunan, çoğu sert bir kabukla kaplı tohum.
2. Yenmek için satılan kabak veya ayçiçeği tohumu
3. Ağaçlarda soyulmayan bölüm.
4. Bir hücrenin merkezini oluşturan cisimcik.
5. Atom çekirdeği.
6. Bir şeyin temelini oluşturan, öz, nüve.
7. Kuyumculukta kullanılan ve 5 cgr'a eşit olan ağırlık ölçüsü.
8. Hücrelerin çoğunda bulunan, genetik bilgiyi taşıyan zarla çevrili organel.
9. Ökaryot hücrelerde bir veya daha fazla sayıda bulunan kalıtım materyali olan DNA ile çeşitli organik ve inorganik maddeler kapsayan çift zarla çevrelenerek sitoplazmadan ayrılmış olan hücre organeli, nükleus.
10. Hücrenin metabolizma fazında sitoplazmadan çift çekirdek zarı aracılığıyla ayrılan, DNA ile çeşitli organik ve inorganik maddeleri içeren hücre bölümü, nükleus.

Türetilmiş Kelimeler (bis)