doğmak ne demek?
- Dünyaya gelmek.
- Güneş, ay, yıldız ufuktan yükselerek görünmek
Bir sabah güneş doğarken kafile yola çıktı.
R. N. Güntekin - Düşünce, hayal vb. zihinde birdenbire oluşmak.
- Ortaya çıkmak, sonucu olmak
Nezaket denen şey, kadının hanımlaşması ile beraber doğdu.
F. R. Atay - Doğma eylemi.
Be born.
Arise.
Come about.
Break through.
Arrive.
Begin.
Emanate.
Emerge.
Ensue.
Grow out of.
Spring.
Dawn.
Result.
To be born.
To rise.
To appear.
To arise.
To occur (to.
Come into the world.
Rise.
Se lever
doğma
- Doğmak durumu.
- Dünyaya gelme.
- Doğmuş
- Yun. Fikir, rey.
Birth.
Rising.
Born.
Resurrection.
Being born.
doğma büyüme
- Doğduğundan beri.
- Başlangıçtan beri.
Born and grown up at.
Native.
Born and bred.
Native born.