dinleyicilik ne demek?
- Dinleyici olma durumu.
dinleyici
- Söylenen veya çalınan bir şeyi dinleyen kimse
- Kayıtlı olmadığı hâlde derslere dışarıdan devam eden kimse.
- Söylenen ya da çalınan şeyi dinleyen kişi.
- Televizyon ve radyo izlencelerini işlikte ya da almaçtan izleyen kimse.
- Listener.
- Hearer.
- Member of the audience.
- Hörer(-in), Zuhörer
- Auditeur(-trice)
- Auditeur
dinleyiciler
- Audience.
- The audience.
dinleyici
- Söylenen veya çalınan bir şeyi dinleyen kimse
- Kayıtlı olmadığı hâlde derslere dışarıdan devam eden kimse.
- Söylenen ya da çalınan şeyi dinleyen kişi.
- Televizyon ve radyo izlencelerini işlikte ya da almaçtan izleyen kimse.
- Listener.
- Hearer.
- Member of the audience.
- Hörer(-in), Zuhörer
- Auditeur(-trice)
- Auditeur