dikilmek ne demek?
- Dikme (I) işi yapılmak.
- Dik duruma gelmek.
- Ayakta durmak
Hissem neyse, ben de isterim diye karşıma dikilmez mi?
H. Taner - Göz belli bir noktaya uzun süre bakmak
Gözlerime dikilen gözlerinden damla damla inen yaşları unutmuyordum.
R. N. Güntekin - Karşı koymak, engellemek.
- Bazı üreme organları dokularına kan dolmasıyla sert ve dik bir duruma gelmek.
- Dikme (II) işi yapılmak
Bebelere çedik, kadınlara, erlere çizme, çarık dikildi.
N. Araz - Stand up.
- Stand.
- Stand on.
- Stand upon.
- Stick up.
- Be planted.
- Be sewn.
- To be planted.
- To be erected.
- To be set up.
- To be sewn.
- To stand.
- To become erect.
- To be fixed on.
- To be set vertically.
- Cock.
- Plant oneself.
dikilme
- Dikilmek işi.
- Hard on.
dikilmemek
- (neg. form of dikilmek) stand up, stand, stand on, stand upon, stick up, be planted, be sewn.