difüz ne demek?
- Yaygın
- Patojen etkenlerin yayılması durumu
Diffuse
yaygın
- Çoğu kimselerce duyulmuş, öğrenilmiş, kullanılmış veya benimsenmiş olan.
- Çoğu kimselerde görülen, beğenilen, sevilen
- Sınırı genişlemiş
- Bütün organa veya vücuda yayılmış, diffuz, dissemine
Broad.
Catholic.
Common.
Diffuse.
Diffusive.
Endemic.
difüz alveoler hasar
- Respiratuar distres sendromunun morfolojik bulgusu.
Diffuse alveoler damage.
difüzör
- Sıvı bir maddenin basıncını yükselterek daha yavaş akmasını sağlayan boru.
- Şeker pancarının suyunu çıkarmaya yarayan cihaz.
- Dik olarak gelen ışığın gözü yormaması için ışık kaynağından çıkan ışığı dağıtarak daha geniş alan yayılmasını sağlayan cihaz.
Diffuser.