didiklemek ne demek?

  1. Çekiştirerek veya ısırarak parçalamak, gagalamak

    Kuş, sanki öfkesini alamamış gibi, gagasıyla yılanı didikliyor sanılırdı.

    M. Ş. Esendal
  2. Bir yerin veya bir şeyin içindeki eşyayı karıştırarak aramak, araştırmak

    Manzumenin yazılı olduğu kâğıdı bulmak için bütün ceplerimi on parmağımla didikledim.

    Y. Z. Ortaç
  3. Kendi kendini harap etmek, üzmek

    Öfkesinin şiddetinden hep kendi kendini didikledi.

    H. R. Gürpınar
  4. Bir konuyu bütün ayrıntılarıyla gözden geçirmek, iyice araştırmak.
  5. Huzursuzluk vermek, sıkıntıya sokmak.
  6. (en)To pull to shreds.
  7. (en)To mishandle.
  8. (en)To turn upside down.
  9. (en)Tease.

didikleme

  1. Didiklemek işi

didiklememek

  1. (en)(neg. form of didiklemek) pick to pieces, tease out, pick, forage, grub, grub up.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

didiklemedidiklememekdidiklenişdidiklenmedidiklenmek
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın