değiştirmek ne demek?
- Başka bir biçime sokmak, değişikliğe uğratmak
Bulunduğu vaziyeti öteki ayağını berikinin üstüne koyarak değiştirdi.
S. F. Abasıyanık - Bir şey veya kimseyi bulunduğu yerden başka bir yere almak.
- Bir şey verip yerine başka bir şey almak.
- Birini bırakıp başkasını kullanmak
O zamanlar şöyle öğleye doğru otele bir başvurup çamaşır değiştireceği varsa değiştiriyor.
E. E. Talu - Başka bir duruma, başka bir görünüme getirmek
Tuvalet onu ne değiştirmiş, gençliğinin cazibesini, vücudunu, gözlerinin rengini nasıl belli etmişti!
P. Safa - Anlatıma yeni bir içerik vermek.
- Ta'dîl etmek.
Shed.
Revise.
Amend.
Inflect.
Specialize.
Change.
Exchange.
Convert.
Alter.
Vary.
Shift.
Switch.
Swop.
Swap.
Replace.
Alternate.
Commute.
Disguise.
Diversify.
Doctor.
Falsify.
Garble.
Interchange.
Intersperse.
Juggle with.
Metamorphose.
Modify.
Recast.
Switch to.
Transmute.
Unmake.
Cast.
Distort.
Qualify.
Substitute.
To change.
To exchange sth for sth else.
To modify.
To amend.
To alter.
To shift.
To convert.
To replace.
To vary.
To substitute for.
To alternate.
To denaturize.
To turn.
To transform.
To distort.
To variate.
To modulat.
değiştirme
- Değiştirmek işi, tebdil, tahrif.
- Çalgıların genel görünümlerini veya bazı parçalarını kişiye özel olarak değiştirme.
Variation.
Permutation.
Inversion.
Substitution.
Denaturalization.
Transformation.
Change over.
Modify.
değiştirme anahtarı
Alteration switch.