devşirme ne demek?
- Devşirmek işi.
- Asker yetiştirilmek üzere Yeniçeri Ocağına alınacak çocukları seçip toplama işi.
- Yeniçeri Ocağına bu yolla alınan çocuk.
- Toplanmış, bir araya getirilmiş
Biz, bürokratlardan devşirme bir kalabalıkla bir inkılap hareketinin yürütülemeyeceğini, iddia ediyorduk.
Y. K. Karaosmanoğlu - Özellikle eşleksel iklimlerde bugün de görülen, doğanın verdiklerini toplamaya dayalı ilkel bir ekonomi etkinliği ve yaşam biçimi, bkz. devşirici.
- Collecting.
- Folding.
- Plying.
- Picking.
- Plucking.
- Reaping.
- Cropping.
- Harvest.
- Harvesting.
- Ramassage
devşirmek
- Bir araya getirmek, derlemek, toplamak
- Katlamak, düzgün duruma getirmek
- To gather.
- To collect.
- To pick.
- To fold.
- To roll up.
- To recruit.
- Pick up.
devşirme ağası
- Acemi oğlan adaylarını devşirmek üzere devşirme emininden başka yeniçeri ağasınca görevlendirilen ocak ağalarından biri.
devşirme emini
- Devşirmeye gönderilmek üzere yeniçeri ocağından seçilen subay.