desteklemek ne demek?
- Destek koymak.
- Bir kimse veya kuruluşa yardım sağlamak, müzaheret etmek.
- Arka olmak, arka çıkmak.
- Give a leg up.
- Give countenance to.
- Keep smb.
- In countenance.
- Lend countenance to.
- Encourage.
- Support.
- Brace.
- Prop.
- Shore.
- Stand by.
- Buttress.
- Back up.
- Strengthen.
- Advocate.
- Assist.
- Bear out.
- Bear smb.
- Bolster.
- Bolster up.
- Buoy.
- Champion.
- Counte.
- Carry.
- Cheer.
- Countenance.
- Endorse.
- Favour.
- Found.
- Nourish.
- Subsidize.
- Uphold.
- To prop up.
- To shore up.
- To support.
- To back up.
- To countenance.
- To uphold.
- To champion.
- To endorse.
- To buttress sth.
- To stand for sth.
- To stand sb up for sb/sth.
- To subsidize.
- To bolster.
- To bolster up.
- To boost.
- To back.
- Reinforce.
- To skid.
- To truss.
- To sustain.
- To second.
- To assist.
- Build up.
- To lend countdown to sb.
- Espouse.
- Pull for.
- Root for.
- Sell short.
destek
- Bir şeyin yıkılmaması için konulan eğik veya düz dayak, payanda.
- Üzerine bir şey oturtmaya, tutturmaya, koymaya yarar araç, hamil.
- Maddi ve manevi yardımcı, dayanak
- Bir birlik için sağlanan yardım veya koruma.
- Bir vektörü taşıyan sonsuz doğru.
- Bir gitar sanatçısının bazı maddi yararlar karşılığında belli bir firmanın ürettiği müzik aletini kullanması ve bu yolla o ürünün reklamının yapılmasına dayalı karşılıklı anlaşma.
- Alıcı çalıştırılırken sallanmamasını ya da düzgün devinimlerde bulunmasını sağlayan biçim ve boydaki yardımcı araç; başlıcaları üçayak, tekayak, göğüs ayağı, omuzluktur.
- Bir şeyin yıkılıp devrilmemesi için, o şeye vurulan payanda, dayanak.
- Backstay.
- Outrigger.
destekleme
- Desteklemek işi.
- Devletçe yapılan para yardımı, sübvansiyon.
- Supporting.
- Bracing.
- Boost.
- Corroboration.
- Logrolling.
- Pump priming.
- Strutting.
- Sustentation.
destekleme açınığı
- Girişim açınığının başka bir adı.
- Voyelle d'appui