despondent ne demek?
- Umutsuz
- Ümitsizliğe kapılmış
- Morali bozuk
umutsuz
- Umudu olmayan, hiç umudu kalmayan, ümitsiz, nevmit
- Düzeleceği veya iyileşeceği sanılmayan, ümitsiz.
- Hopeless.
- Desperate.
- Despairing.
- Despondent.
- Bereft of hope.
- Remediless.
- Bleak.
- Dead-end.
despondently
- Kasvetli bir şekilde
- Ümitsizce, umutsuzlukla
- Melankolik bir şekilde
- Bunalımlı bir şekilde
despondence
- Umutsuzluk
- Melankoli
- Depresyon
- Bunalım, ümitsizlik