density of traffic ne demek?
- Trafik yogunlugu
trafik
- Ulaşım yollarının yayalar ve her türlü taşıt araçları tarafından kullanılması, seyrüsefer.
- Ulaşım yollarında bulunan taşıt ve yayaların tümü
- Önemli görevlerde bulunan kişilerin bir yere gidiş gelişi.
- Traffic.
density of population
- Nüfus kesafeti
density
- Sıkışıklık, kalınlık, sıklık
- Yoğunluk, koyuluk, sıkılık
- Kalın kafalılık, ahmaklık
- Foto şeffaf olmama derecesi kesafet
- Alan birimine göre elektrik miktarı
of
- Sıkıntı, bezginlik, usanç, acı, yorgunluk vb. duyguları belirten bir söz
- Ugh!.
- In a general sense, from, or out from; proceeding from; belonging to; relating to; concerning; used in a variety of applications; as: Denoting that from which anything proceeds; indicating origin, source, descent, and the like; as, he is of a race of kings; he is of noble blood.
- Denoting possession or ownership, or the relation of subject to attribute; as, the apartment of the consul: the power of the king; a man of courage; the gate of heaven.
- Denoting the material of which anything is composed, or that which it contains; as, a throne of gold; a sword of steel; a wreath of mist; a cup of water.
- Oil filters.
- Denoting part of an aggregate or whole; belonging to a number or quantity mentioned; out of; from amongst; as, of this little he had some to spare; some of the mines were unproductive; most of the company.
- Prep w dat , from, out of, of, away from, contrary to, by.
- Denoting that by which a person or thing is actuated or impelled; also, the source of a purpose or action; as, they went of their own will; no body can move of itself; he did it of necessity.
- Optional Form Source: US EPA.
traffic
- Gidişgeliş, trafik, seyrüsefer
- Alışveriş, ticaret, trampa, değiş tokuş
- Yük miktarı
- Yolcu adedi
- Iş, muamele
- Değiş tokuş etmek, karanlık işler yapmak, iş yapmak, yolculuk etmek
- (-ficked, -ficking) yolculuk yapmak
Türetilmiş Kelimeler (bis)
density of populationdensitydensity barsdensity functiondensity modulationdensity zoningdensitdensitedensitometerdensitometredensitometridensificationdensimeterdensimetredensdens depozit hastalığıdens in dentedensaplazidenseofof a certain ageof a certain lengthof a certain qualityof a collapseof a deviceof a good familyof a hogof a kindof a moment agooo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak