denizde geçen zaman ne demek?
- Sea time
sea
- Güç, iktidar.
- Deniz
- Umman, okyanus
- Derya
- Dalga
- Deniz gibi geniş olan herhangi bir şey
denizde
- At sea; afloat.
denizde boğulmak
- Go to Davy Jones's locker.
geçen
- Bir önceki (hafta, ay, yaz, kış vb.)
- Last.
- Past.
- Former.
- Late.
- Other.
- Yester.
- Passing.
- Transitive.
- In excess of.
zaman
- Bir işin, bir oluşun içinde geçtiği, geçeceği veya geçmekte olduğu süre, vakit
- Bu sürenin belirli bir parçası, vakit
- Belirlenmiş olan an.
- Çağ, mevsim.
- Bir işe ayrılmış veya bir iş için alışılmış saatler.
- Dönem, devir
- Bir süre ile ilgili durum ve şartlar
- Güneş ve yıldızların öğlene göre açısal uzaklığına karşılık bir ölçü.
- Bk. çağ
- (Derleme.. fiillerde Zaman) Eylemlerin belirttikleri geçmiş zaman, şimdiki zaman, geniş zaman, gelecek zaman kavramı: Geldi, gelmiş, geliyor, gelir, gelecek, geldiydi, geliyormuş, hastaydı vb.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
denizdedenizde boğulmakdenizde kum, onda paradenizde ölenlerin kabridenizdeki kimseyi havadan kurtarmadenizden anlamayan kimsedenizden çıkandenizden çıkarmakdenizden esendenizden karaya doğrudenizdantelidenizdeniz adamıdeniz akıntılarıdeniz akıntısıdeniz alabalığıgeçengeçen akşamgeçen aygeçen aydageçen cumageçen dönemgeçen güngeçen haftageçen hafta bugüngeçen hafta sonugeçegeçecek biçimdegeçecek şekildegeçeğengeçek