dengeleme kondansatörü ne demek?
- Compensating condenser
compensating
- Tazmin edici
- Yapmaya değer
- Karşılığını veren
- Hakkını veren
- Telafi edici
dengeleme
- Dengelemek işi.
- Kündeyi doldurduktan ve ayaklarını yerden kestikten sonra karşı güreşçiyi tam aşırılacak duruma getirme.
- Spermayı dondurma ve çözdürme sırasında spermatozoonları korumak için sulandırılmış spermaya gliserol eklendikten sonra belli bir süre bekletilerek hücre zarının her iki tarafında gliserolün dengeye ulaşmasının sağlanması, iki şey arasında denge sağlama, ekulibrasyon.
- Trimming.
- Equilibration.
- Balancing.
- Compensation.
- Stabilization.
dengeleme anlaşması
- Kamu kurum ve kuruluşları ile kamu ortaklıklarının uluslararası ihale çerçevesinde öngürdükleri dışalımları karşılamak için yapacakları dışsatıma ilişkin anlaşma.
- Offset, offset agreement.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
dengelemedengeleme anlaşmasıdengeleme bataryasıdengeleme bobinidengeleme borusudengeleme devresidengeleme direncidengeleme kazancıdengeleme sargısıdengeleme sarkacıdengelemdengelem değerlemesidengelem varlıklarıdengelemde anamalın değişmezliği ilkesidengelemde borç ödeyebilme gücü çözümlemesikondansatörkondansatör antenikondansatör borusukondansatör devresikondansatör elektroliti