delaili nakliye ne demek?
- Nakil yolu ile gelen deliller. (Bak: Delil-i nakli) (Osmanlıca'da yazılışı: delail-i nakliye)
delaili nübüvvet
- Peygamberliğin hak olduğuna dair olan deliller.(Resul-i Ekrem Aleyhissalatü Vesselam iddia-yı Nübüvvet etmiş; Kur'an-ı Azimüşşan gibi bir fermanı göstermiş ve ehl-i tahkikin yanında bine kadar mu'cizat-ı bahireyi göstermiştir. O mu'cizat, hey'et-i mecmuasiyle, dava-yı nübüvvetin vukuu kadar vücudları kat'idir. Kur'an-ı Hakim'in çok yerlerinde en muannid kafirlerden naklettiği sihir isnad etmeleri gösteriyor ki; o muannid kafirler dahi mu'cizatın vücudlarını ve vukularını inkar edemiyorlar. Yalnız, kendilerini aldatmak veya etba'larını kandırmak için, haşa sihir demişler.Evet, mu'cizat-ı Ahmediyenin (A.S.M.) yüz tevatür kuvvetinde bir kat'iyeti vardır. Mu'cize ise; Halik-ı Kainat tarafından O'nun davasına bir tasdiktir; $ hükmüne geçer. Nasılki sen bir padişahın meclisinde ve daire-i nazarında desen ki: "Padişah beni filan işe me'mur etmiş." Senden o davaya bir delil istenilse; padişah "Evet" dese, nasıl seni tasdik eder. Öyle de: Adetini ve vaziyetini senin iltimasınla değiştirirse; "Evet" sözünden daha kat'i, daha sağlam, senin davanı tasdik eder. Öyle de, Resul-i Ekrem Aleyhissalatü Vesselam dava etmiş ki: "Ben, şu kainat Halik'ının meb'usuyum. Delilim de şudur ki: Müstemir adetini, benim dua ve iltimasımla değiştirecek. İşte, parmaklarıma bakınız; beş musluklu bir çeşme gibi akıttırıyor. Kamere bakınız; bir parmağımın işaretiyle iki parça ediyor. Şu ağaca bakınız; beni tasdik için yanıma geliyor, şehadet ediyor. Şu bir parça taama bakınız; iki - üç adama ancak kafi geldiği halde; işte ikiyüz - üçyüz adamı tok ediyor." Ve hakeza... yüzer mu'cizatı böyle göstermiştir.Şimdi, şu Zatın delail-i sıdkı ve berahin-i nübüvveti yalnız mu'cizatına münhasır değildir. Belki, ehl-i dikkat için, hemen umum harekatı ve ef'ali, ahval ve akvali, ahlak ve etvarı, siret ve sureti, sıdkını ve ciddiyetini isbat eder. Hatta meşhur ulema-i Beni İsrailiyeden Abdullah İbn-i Selam gibi pek çok zatlar, yalnız o Zat-ı Ekrem Aleyhissalatü Vesselam'ın simasını görmekle: "Şu simada yalan yok! Şu yüzde hile olamaz!" diyerek imana gelmişler.Çendan muhakkikin-i ulema, delail-i nübüvveti ve mu'cizatı bin kadar demişler; fakat binler, belki yüzbinler delail-i nübüvvet vardır. Ve yüzbinler yol ile yüzbinler muhtelif fikirli adamlar, o zatın nübüvvetini tasdik etmişler. Yalnız Kur'an-ı Hakim'de kırk vech-i i'cazdan başka, nübüvvet-i Ahmediyenin (A.S.M.) bin bürhanını gösteriyor. M.) (Osmanlıca'da yazılışı: delail-i nübüvvet)
delaili afakiye
- Afaka ait deliller. Kainattaki deliller. (Osmanlıca'da yazılışı: delail-i âfâkiye)
nakliye
- Taşıma işi.
- Taşıma parası, taşımalık.
- Bk. taşıma
- (C.: Nakliyat) Eşya taşıma işi.
- Forwarding.
- Transport.
- Carriage.
- Carrying.
- Shipping.
- Freight.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
delaili nübüvvetdelaili afakiyedelaili akliyedelaili enfüsiyedelaili kalbiyedelaili zahiriyedelaildelabdelacroixdelactationDelafieldhematoksilen boyasıdeldel castello hastalığıdel crederedel keynakliyenakliye acentasınakliye acentesinakliye asansörünakliye belgesinakliye makbuzunakliye maliyetinakliye senedinakliye şirketinakliye şirketi ile göndermenakliyatnakliyat arabacısınakliyat bölümünakliyat dairesinakliyat planlaması