dekübitus ülseri ne demek?

  1. Bası yarası
  2. Vücudun yerel bir bölgesine uygulanan basınç sonucu oluşan kan dolaşımı bozukluğuna bağlı yerel derin lezyon. Leğen kemiği ve kürek kemiği gibi kemik çıkıntılarının bulunduğu bölgelerde biçimlenir, basınç yarası, basınç ülseri.
  3. (en)Decubitus ulcer, decubital ulcer.

bası

  1. Resim klişesi, dökme harf, taş kalıp kullanarak makine yardımı ile kâğıt, bez vb.ne yazı, resim çıkarma işi.
  2. Tab.
  3. (en)Press.
  4. (en)Print.
  5. (en)Printing.

dekübitus

  1. Yatış vaziyeti.
  2. Yatar durum
  3. Uzun süre yerde yatan hayvanların zeminle temasta olan kısımlarında basınç sonucu oluşan yerel doku ölümü ve yaralanma.
  4. Yere boylu boyunca uzanma.
  5. Yatar durumda olan.
  6. (en)[Dekubitus (der) ] decubitus, pressure sore, bedsore.
  7. (en)Decubitus.

dekübital

  1. Dekubitis ülseri ile ilgili olan.
  2. (en)Decubital.

ülser

  1. Sindirim organlarında ve özellikle mide ile onikiparmak bağırsağında görülen yara, karha
  2. Yara
  3. Geniş anlamıyla deri ya da mukoza altı dokuları meydanda bırakan kronik yaralardır.
  4. Deri veya mukozada, yüzeyel nekroz ve doku kaybı sonucu dokunun bazal zarı da d
  5. Deri veya mukoza üzerinde gelişerek altındaki dokuları da etkileyen açık yara, ulkus.
  6. (en)Ulcer.
  7. (en)Peptic ulcer.
  8. (en)Gastric ulcer.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

dekübitusdekübitaldekübitisdekübitüs ülseridekübasyonülserülser etmekülser hastalığıülser olmaülser olmakülbeülbubülbükülbüklüülcan
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın