deft ne demek?
- Becerikli
- Usta
- Eli yatkın
- Marifetli
- Karşı gelmek
- Meydan okumak
becerikli
- Becerisi olan, elinden iş gelen, usta, maharetli, mahir, mahirane
- Kârgüzar.
- Resourceful.
- Capable.
- Efficient.
- Skilful.
- Skillful.
- Skilly.
- Dextrous.
- Adept.
defter
- Genellikle hafif bir kapak içerisinde, yazı yazmak için bir araya tutturulmuş kâğıt yaprakları
- (C.: Defatir) (Yunanca iki kanatlı manasına gelen bir kelimeden alınmıştır). Not yazmağa, ders için veya ticari hesablara mahsus kağıttan beyaz kitab. Pusula.
- Notebook.
- Register.
- Book.
- Registry.
- Record.
- Roll.
- Exercise book.
- Account book.
defter açmak
- Para yardımı ya da gönüllü toplamaya girişmek.
- 1) para yardımı veya gönüllü toplamaya girişmek; 2) hesap açmak, banka cüzdanı vermek; 3) mec. bir şeye yeniden başlamak.
- Listen auslegen.