deem ne demek?
- Farz etmek, varsaymak
- Addetmek, zannetmek
- Saymak
- İnanmak
- Dikkate almak
- Kıyas etmek
farz
- Müslümanlıkta, özür olmadıkça yapılması zorunlu, yapılmaması günah sayılan ibadet.
- Yapmak zorunda kalınan şey, boyun borcu.
- Bk. sayıltı
- Bir kimseyi bir vazifeye tayin etmek veya maaş bağlamak. Bir kimsenin kendi nefsine aid iken başkasına hibe ettiği muayyen bir şey. (Bunun zıddı "karz"dır.)
Assumption.
Obligatory act.
Supposition.
Religious duty.
Binding duty.
Obligation.
deem likely
- Ihtimal vermek
deem suitable
- Uygun bulmak, uygun görmek