debelenmek ne demek?
- Bir acının etkisiyle veya bir baskıdan kurtulmak için çırpınmak
- Çırpınmak, tepinmek, kımıldamak
Gözüm, yerde ters yüz edilmiş debelenen bir kaplumbağaya ilişti.
H. Taner - Boşuna uğraşıp durmak
Şu anda, dünyanın en büyük korkusu içinde debeleniyordu.
K. Tahir - To struggle and kick about while lying on one's back.
- To struggle desperately.
- Flop.
debelenme
- Debelenmek işi.
debelenmemek
- (neg. form of debelenmek) struggle, flounder, writhe.