debelenmek ne demek?

  1. Bir acının etkisiyle veya bir baskıdan kurtulmak için çırpınmak
  2. Çırpınmak, tepinmek, kımıldamak

    Gözüm, yerde ters yüz edilmiş debelenen bir kaplumbağaya ilişti.

    H. Taner
  3. Boşuna uğraşıp durmak

    Şu anda, dünyanın en büyük korkusu içinde debeleniyordu.

    K. Tahir
  4. (en)To struggle and kick about while lying on one's back.
  5. (en)To struggle desperately.
  6. (en)Flop.

debelenme

  1. Debelenmek işi.

debelenmemek

  1. (en)(neg. form of debelenmek) struggle, flounder, writhe.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

debelenmedebelenmemekdebelenişdebellatiodebeaking
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın