dealt with ne demek?
- Uğraş
uğraş
- Bir kimsenin kendi isteğiyle seçerek ve zevk alarak yaptığı iş, iş güç, meşguliyet.
- Bir insanın yaptığı iş veya meslek, meşguliyet.
- Bir güçlüğü yenmek için gösterilen sürekli çaba, mücadele.
- Meslek.
- güçlük ve kötülükle uğraşma, mücadele
Occupation.
Profession.
Avocation.
Employment.
Engagement.
dealt
- Deal.
- Ilgilenmek, meşgul olmak, uğraşmak, değinmek; iş yapmak; alışveriş etmek; dağıtmak, kağıt dağıtmak; uyuşturucu işi yapmak; vurmak; ele almak
deal
- Anlaşma.
- Çam tahtası, çam kerestesi.
- Pazarlık, anlaşma, mukavele
- Iş
- Miktar
- Iskambil kâğıtlarını dağıtma
- Alâkadar olmak, ilgilenmek, iş yapmak, davranmak
- Iskambil kâğıtlarını dagıtmak
- Oldu!
with
- İle birlikte
- Birlikte, beraber
- İle
- -den
- -e
- -e rağmen
- İle beraber
- Karşı
- Geri
Türetilmiş Kelimeler (bis)
dealtdealdeal a blowdeal a blow at smbdeal a blow at smb.deal a new gamedeadeaccessiondeacidificationdeacidifydeaconwithwith a bad reputationwith a batterywith a beardwith a beautiful voicewith a bedwith a crackling noisewith a crackling soundwith a crunchwith a crunching noisewitwitanwitchwitch doctorwitch hazel