değerlendirmek ne demek?
- Bir şeyi yerinde ve yararlı bir yolda kullanmak.
- Değer kazandırmak, kıymetlendirmek.
- Değer biçmek.
- Bir şeyin özünü, önemini, nitelik ve niceliğini belirlemek.
- Appreciate.
- Evaluate.
- Salvage.
- Form an estimate of.
- Appraise.
- Comment.
- Commentate.
- Interpret.
- Judge.
- Parlay.
- Peruse.
- Reclaim.
- Recover.
- Recycle.
- Score.
- Seize on.
- Seize upon.
- Size up.
- Augment.
- Estimate.
- Gauge.
- Seize.
- Utilize.
- View.
- To put to good use.
- To turn to account.
- To utilize.
- To avail oneself of.
- To evaluate.
- To appraise.
- To estimate.
- To appreciate.
- To judge.
- To recycle.
- To realize the value of.
- To add value to.
- To make sth increase in value.
- To put sth to use.
- To turn sth to account / to profit / to advantage.
- Assess.
- Put to good account.
- Rate.
- Turn to account.
değerlendirme
- İletişim organlarında izlenme oranı.
- Değerlendirmek işi, kıymetlendirme
- Doğanın herhangi bir parçasını şu ya da bu işe yararlı kılmak amacıyla, insanın onun üzerinde yaptığı olumlu değişiklikler.
- Bir filmin çeşitli yönlerden taşıdığı özellikleri ayırt edip, çözümleyip film konusunda bir yargıya varma
- Özellikle, yetkili bir kurulca bu yolda varılmış ve gerekçeleriyle açıklanmış yargı.
- Assessment.
- Valuation.
- Appreciation.
- Estimation.
- Evaluation.
değerlendirme işlemi
- İşletmelerin sabit bir fiyat üzerinden kaydedilen döviz, altın vb. varlıklarını her ay sonunda bu varlıkların cari fiyatlarına göre düzenlemeleri işlemi.
- Transaction of evaluation.