dallanmak ne demek?
- Dal vermek.
- Yayılmak, genişlemek.
- Bir iş, bir sorun karışık, güç bir duruma girmek.
- Ramify.
- To branch out.
- To ramify.
- To get complicated.
- Branch.
- To shoot out branches.
- Divide.
dal
- Ağacın gövdesinden ayrılan kollardan her biri
- Kol, bölüm, branş.
- Canlıların bölümlenmesinde, sınıfların bir araya gelmesiyle oluşan birlik, şube.
- Arka, sırt.
- Kol.
- Omuz
- Boyun, ense.
- Çıplak, yalın.
- Zaman belirten kelimelerin başına getirildiğinde kelimenin anlamını güçlendirir.
- Bk.Dalton
dallanma
- Dallanmak işi.
- Genellikle çarpışma, saçınım olaylarından çıkan tanecik yada ışıncıkların birkaç son duruda değişik olasılıklarla bulunmaları olayı.
- Genellikle çarpışma, saçınım olaylarından çıkan tanecik ya da ışıncıkların birkaç son duruda değişik olasılıklarla bulunmaları olayı.
- Ramification.
- Branching.
- Verzweigung Dgr.: Jap. edawakere Fiziksel
- Embranchement
dallanma adresi
- Branch address