dağlamak ne demek?
- Kızgın bir demirle hayvan derisine damga vurmak.
- Akan kanı dindirmek veya hasta bölümleri ortadan kaldırmak için vücudun bir yerini kızdırılmış bir metal araçla yakmak
Kızgın maşa demirini al da kollarını dağla dese, dağlayacakmışım.
O. C. Kaygılı - Çok sıcak, soğuk veya acı, bir şey, yakmak.
- Acısı yüreğine işlemek.
- Brand.
- Fire.
- Sear.
- To brand.
- To cauterize.
- To sear.
- Scorch.
dağlama
- Bkz. koterizasyon
- Dağlamak işi.
- Dokularda şiddetli yangı meydana getirmek, bir kısım dokuyu tahrip etmek veya ortadan kaldırmak için vücudun belirli bir kısmı üzerine fiziksel ya da kimyasal maddeleri uygulama, koterizasyon.
- Gözetleçli inceleme için, metal yüzeyleri, uygun çözeltiler ile etkileme işlemi.
- Cauterisation.
- Cauterization.
- Brand.
- Branding.
- Etching.
- Attaque
dağlama çatlağı
- Aşırı dağlama sonucu ortaya çıkan çatlak.